Giray's Blog

neden kendime verdiğim sözleri tutamıyorum?

sabah 7'de alarm çaldığında "bugün erken kalkıp çalışacağım" diyorsun, ama erteleye basıp 2 saat daha yatıyorsun. sonra da "neden kendime verdiğim sözleri tutamıyorum?" diye ağlıyorsun.

ya da "bu akşam kesinlikle ders çalışacağım" deyip instada kayboluyorsun, "artık diyete başlıyorum" deyip gece yarısı buzdolabı baskını yapıyorsun, "telefonumu yatakta kullanmayacağım" deyip üç saat reels kaydırıyorsun.

albert bandura diye bi abi var, tam da bu durumu açıklayan bir kavramı var: öz-yeterlik. belirli bir işi başarabileceğine dair somut, kökleşmiş inancın.

şöyle düşün: beyninde iki farklı klasör var. biri "yapabilirim" diğeri "yapamam" dosyası. her davranışın, bu klasörlere yeni bir kanıt ekliyor.

erken kalkıp koşuya gittiğinde, beynin "yapabilirim" klasörüne gerçek, elle tutulur bir kanıt ekliyorsun: "bak işte kalktım ve koştum, demek ki yapabiliyormuşum." ama söz verip yatağa gömüldüğünde, "yapamam" klasörüne bir dosya daha ekleniyor.

zamanla hangisi daha çok kanıtla doluysa, beynin o klasöre göre hareket etmeye başlıyor. james clear atomik alışkanlıklar kitabında buna "kimlik kanıtları" diyor. her bir başarılı eylem, yeni kimliğinin kanıtı oluyor.

mesela "ben koşucuyum" diye iddia etmek kolay. ama o kimliğin gerçek olması için kanıtlara ihtiyacın var. her sabah koştuğunda, beynine "ben gerçekten bir koşucuyum" mesajını gönderiyorsun. yeterince kanıt biriktiğinde, artık onu sorgulamıyorsun bile, koşmak senin doğal halin oluyor.

sorun şu ki, "yapamam" klasörüne sürekli dosya ekliyorsun, sonra da "neden başaramıyorum?" diye ağlıyorsun..

peki bu kısır döngüyü nasıl kırarsın?

  1. netlik: “daha düzenli olacağım” demekle hiçbir yere varamazsın. uyanır uyanmaz yatağımı toplayacağım daha net bir hedef. somut, ölçülebilir, ihlal edilmesi zor. tamamladığında, beynin “anasını satayım, yaptım lan” deyip bir kanıt daha ekliyor “yapabilirim” klasörüne

  2. tatlı zorluk: spordaki progressive overload kuralını hayata uygula. kapasitenden %10 daha zor işler seç. çok zorlarsan "s*ktir et, yapamıyorum" deyip bırakırsın - yani "yapamam" klasörüne yeni dosya. çok kolaysa beynin "amaan kolaymış, önemli değilmiş" der. bilim diyor ki: tatlı zorluk bölgesinde çalışanların hem performansı hem özgüveni iki katına çıkıyor.

  3. görünür kanıt: her küçük adımı not et. deftere tik at, uygulamada done'a çek. "ben bunu yaptım" kanıtlarını fiziksel olarak görmen lazım. sadece "yapabilirim" klasörüne dosya eklemek yetmez; o dosyaları düzenli olarak açıp bakman da gerekiyor. ben böyle adamım lan işte bunlar da kanıtlarım.

hikaye şu: her küçük başarılı eylem, yeni kimliğinin bir tuğlası. "ben söz tutan biriyim" kimliği, uymadığın sözlerle değil, tuttuğun sözlerle inşa ediliyor. her "yaptım" anı, beyindeki kimlik duvarına yeni bir tuğla koyuyor. zamanla bu duvar, senin yeni kimliğinin koca bir göstergesi, kanıtı oluyor.

o yüzden bugün ufacık bir şey seç ve yap. yarın da yine yap. başarısız olsan bile, yine yap. çünkü her eylem ya "yapabilirim" ya da "yapamam" klasörüne bir dosya ekliyor. sen hangisini doldurmak istiyorsun?

yarın alarm yine çalacak. verdiğin cevap yeni bir kanıt olacak. bu sefer hangi klasöre dosya ekleyeceksin?